İl Müftülüğü, Peygamber ve Cami konulu konferans düzenledi
Osmaniye İl Müftülüğü tarafından “Mevlid-i Nebi Haftası” ile "Camiler ve Din Görevlileri Haftası” etkinlikleri kapsamında “Peygamberimiz, Cami ve irşat” konulu konferans yapıldı.
Konferansa, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Adem Tutar konuşmacı olarak katıldı.
Ahmet Şekip Ersoy Kültür Merkezinde gerçekleşen programa İl Müftüsü Ali Çakmak, İl Müftü Yardımcıları, İlçe Müftüleri, Şube Müdürleri, Vaizler, Merkez, İlçeler ve Köylerde görev yapan İmam – Hatip, Kur’an Kursu Öğreticileri, Müezzin Kayyımlar katıldı.
Konferans; Zafer Camii İmam Hatibi Mahmut Durmuş’un Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Başkanlığımızın 2022 yılı Mevlid-i Nebi Haftası Peygamberimiz, Cami ve İrşat konulu sinevizyonu hep beraber izlendi.
Bütün Görevlilerin Mevlid-i Nebi Haftası ile Camiler ve Din Görevlileri Haftasını tebrik ederek açılış konuşmasına başlayan İl Müftüsü Ali Çakmak “ Hz.Peygamber (sav), Cami ve İrşat konusu içerik ve anlam bakımından detaylıca anlatılmalıdır. Geçmiş dönemlerde Camilerin az olduğu merkezi sistemlerin elektronik cihazların olmadığı zamanlarda minarelerin şerefelerinden çıplak sesle okunan ezanların insanların ruhuna nufuz etmesi ile günümüzde her türlü teknolojiyi kullanarak okunan ezanların manevi etkisi düşünülmelidir” dedi.
Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Tutar konuşmasına “Bu konferans vesilesi ile bizi bir araya getiren sayın İl Müftüm başta olmak üzere değerli meslektaşlarımın Mevlid-i Nebi Haftası” ile "Camiler ve Din Görevlileri Haftasını tebrik ederim.
Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatı Türkiye Cumhuriyeti devletinin en etkin kurumlarından biridir. Kadro ve yurt sathında yaygınlığı açısından büyük bir imkana sahiptir. Bu münasebetle toplumla devamlı iç içe olan din gönüllüleri vazifelerini en güzel şekilde ifa etmektedirler. Bilindiği üzere Rasulullah (SAV) Mescid-i Nebi’nin inşaatında bizzat çalışmış ve çok mütevazi olan bu mekanı ilim, irfan ve ahlak mektebi haline getirmiştir. Manevi olarak camilerimiz hem Kabe’yi hem de Mescid-i Nebi’yi temsil etmektedir. Bu münasebetle camilerde görev yapan din gönüllüleri camilere gelen insanların hem Allah’u Teala’nın hem de Rasulullah’ın misafirleri olduğu bilinciyle görev yapmaktadırlar. Diğer bir ifade ile cami görevlileri adeta Rasululah’ın Ravzasını bekliyormuşçasına şairin dediği gibi Ebedi Hadim-ul Harameyniniz, Ölsekte Ravzanı ruhumuz bekler.. şuuru ile görev yapmaktadırlar.” dedi.