Saadet Partisi Osmaniye İl Teşkilatı tarafından Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıldönümü dolayısıyla resim sergisi açılarak, basın açıklaması yapıldı.
Saadet Partisi İl Kadın Kolları Tanıtma Başkanı Avukat Müzeyyen Eren, Cumhuriyet Meydanında, yaptığı açıklamada, depremlerde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet kederli ailelerine başsağlığı diledi.
Depremin büyük bir afet olduğunu, Türkiye’nin de büyük bir ülke olduğunu ifade eden Eren, önemli olanın, imkanları doğru değerlendirerek, süreci iyi yönetebilmek olduğunu söyledi.
Deprem öncesi hazırlık sürecinin iyi yönetemediğini ileri süren Eren, deprem sonrası sürecin ise sağlıklı yönetilmesinin elzem olduğunu anlattı.
Depremlerde 50 bin 783 kişinin hayatını kaybettiğini 107.204 kişinin ise yaralı olduğunun açıklandığını anımsatan Eren, şunları kaydetti:
“Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının açıklamalarına göre Hatay’da 13 bin 883, Kahramanmaraş’ta 7 bin 295, Adıyaman’da 5 bin 826, Malatya’da 4 bin 197, Gaziantep’te ise 3 bin 805 Osmaniye’de 651 olmak üzere bölgede 36 bin 932 bina deprem anında yıkılmıştır. Toplam 872 bin bağımsız bölümden oluşan 311 bin bina ise aldıkları hasarlar nedeniyle kullanılamaz hale gelmiştir. Ancak vefat eden, yaralanan, evini barkını ya da yakınını kaybeden insanlar birer sayıdan ibaret değiller. Her birinin bir hayatı ve hayali vardı. Belki bin bir emekle büyüttüğü evladı, belki de kıt kanaat geçinerek aldığı evini bir dakika içinde kaybetti. Bu insanlar hakları olanı devletten bekliyor. Bu bölgede, tarihi tam olarak bilinmese de, tahmini olarak beklenen bir deprem konusunda onlarca uzman, yüzlerce kez uyarmıştı. Depreme hazırlık konusunda neler yapıldı, daha doğrusu neler yapılmadı? Bunları sormak her bir vatandaşımızın hakkı olduğu gibi, biz muhalefet partilerinin de sorumluluğudur; bunlara cevap vermek ise iktidardakilerin görevidir!
Tüm bu ihmalkârlığın sonucunu ise insanlar ne yazık ki canları ile ödüyor.”
Eren, felaketlere sebep olan en önemli sorumlulardan birinin de belediyeler olduğuna dikkat çekti.
İnsan hayatının bu kadar önemsiz olmadığını hatırlatan Eren, “Dün belediyelerce denetimlerde göz yumduğu şeylerin bedelini; bugün insanımız canıyla, sevdiklerini kaybederek ödüyor. Bu şekilde devam ederse, bunun yarın da böyle olacağı muhakkak. Halbuki müteahhit yapıyı yapacak, yapı denetimi firması denetleyecek, yapı denetimi firmasını belediye denetleyecek. Yapı denetim şirketlerinin düzenledikleri raporları düzenli olarak kontrol etmesi gereken kurum belediyelerdir. Bir olumsuzluk olduysa, yapı denetim tutanağı tutulduysa belediye bu raporları dikkate alıp binayı yıktırır veya yapılan uygulamanın düzeltilmesini ister. Bu yüzden belediyelere çok iş düşüyor” diye konuştu.
Eren, partilerinin belediyecilik anlayışı hakkında da bili verdi.
Kaliteli konut projeleri ile vatandaşların barınma sorununa rant odaklı değil, insan odaklı ve ihtiyaca göre çözümler üretileceğini vurgulayan Eren, şöyle devam etti:
“Şehirler kültürel kimliğimize, ahlaki ve manevi değerlerimize uygun inşa edilecektir. Şehirlerin imar ve deprem planları hemen yapılacaktır. Şehirlerde koruyucu ve kalkınma odaklı sosyal politikalar planlanacak, geliştirilecek ve uygulanacaktır. Şehirlerin doğal ve tarihi dokusu bozulmayacaktır. Tek merkezli ve çarpık yapılaşmaya izin verilmeyecektir. Kentsel dönüşümler amacına yönelik yapılacak, binasal ve rantsal dönüşüm esas alınmayacaktır. Medeniyet değerlerimize ve kültürel kimliğimize uygun şehirler inşa edecek mimarlar ve şehir planlamacıları yetiştirilecektir.”
Konuşmanın ardından vatandaşlara tatlı ikram edildi.
Haber Merkezi